T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
HATAY / ANTAKYA - Üçgedik Ortaokulu

Köyümüz

ÜÇGEDİK KÖYÜNÜN TARİHÇESİ

Köy Fransızlar zamanında kurulmuş olup Avaklı ismi ile anılmıştır.Fransızlar zamanında büyük bir nahiye olan bu yer o zamanlar İhsan bey ismiyle anılır.O zamanlar büyük bir nahiye olan İhsan bey çevresi için bir merkez konumundaydı.Çevre köyler içinde var olan tek olan İlkokul bu köyün sınırları içinde bulunmaktaydı.Köy Cumhuriyet yönetimine kavuşması ile birlikte Nahiye olmaktan çıkarılmış eski önemini yitirmiştir. Köyün nüfusunun artması sonucunda da tarım alanları üzerinde bulunan yerleşim yerleri dağılmış geniş bir alana yayılmıştır.Köylerin yönetimleri idari açıdan güçleşince de bu dağınık alanlar Anayazı (Çerkez),Alazi(Ezli),Yenimahalle,Derince ve Üçgedik köyleri olarak yeniden yapılandırılmıştır.Köyün ismi Cumhuriyet döneminde Üçgedik olarak değiştirilmiştir.Köy asıl gelişimini Cumhuriyet döneminde yaşamıştır.Köye yollar yapılmış,elektrik getirilmiş,su her eve ulaştırılmış,yeni sağlık ocağı ve okul yaptırılmış bu günkü modern görünümünü almıştır.Köy hala Antakya merkez ilçeye bağlı bir köy olarak alt yapısını tamamlamış modern bir yerleşim yeri konumundadır.Köy geniş bir alan üzerinde kurulmuş olup köyde 2 bakkal ve 1 berber dükkanı bulunmaktadır.Köylü ihtiyaçlarını bir kısmını Antakya’dan yada Serinyol dan yapmakta-dır.Köyde var olan 2 Kıraathane insanların buralara rağbet etmemesinden ve müşteri yoklu-ğundan kapanmıştır.Köy Avaklı olan ismini konumundan dolayı almıştır.Köy Osmanlı devleti zamanında Suriye’den gelip Antakya’yı Belen’e oradan da İskenderun’a bağlayan kervan yolları üzerinde bulunmaktaydı. Bu köyden geçen kervanlar Avaklı köyü ve çevresini bekleme,mola ,dinlenme yolu olarak seçmişlerdi.Bu özelliğinden dolaydı da Arapça bekleme yeri anlamına gelen “Avaklı” ismi verilmiştir.Köy topraklarının büyük bir kısmı Bekir Karabey isimli bir ağanın malı iken Cumhu-riyet döneminden sonra bu topraklarda çalışan marabalar emeklerinin karşılığını alamamış; ağada onların alacağına karşılık üstte bir miktar parada alarak yanında çalışan marabalara satmıştır.Cumhuriyetten önce buraya çalışmaya gelen Samandağ’dan,İskenderun(Deller ve Kömürçukuru Köyünden) Antakya(Karaksı Köyü) lılar toprak sahibi olunca burada kalıp yerleşmişlerdir.

KÖYÜN DOĞAL VE COĞRAFİ KONUMU

Ormanlar : Köyün hemen güneyin de buluna ormanlar Akdeniz bitki örtüsünün karekteristik özelliğini taşır.Bu ormanlarda çoğunlukla meşe,kızılçam,karaçam,köknar ve kayın gibi ağaçlar bulunur.Bunun yanında makilik alanlarda bulunur fakat bunların ekonomik önemi azdır.
Köylü ormanla iç içe olmasına rağmen ormandan ekonomik anlamda bir geliri yoktur. Fakat kışlık odununun bir kısmını buradaki kurumuş ağaçlardan çıkarır.Köyün hemen arka- sında bulunan ormanlık alanın sık ve iyi korunmuş olması köyün orman ve çevre konusundaki duyarlılığını gösterir.

Akarsuları : Köyün tek akarsuyu köyün ortasından geçen Avaklı deresidir.Dere köyün sırtını yasladığı Amanos dağlarından doğar Üçgedik köyünden geçerek Alazi,Anayazı,Yenimahalle ve Demirbilek köyü topraklarına ulaşır.
Derenin debisi kış aylarında artar zaman zaman yatağına sığmaz ve taşkınlara neden olur.Deredeki su miktarı yazın çok azalır var olan su da sulama amacıyla yukarıda geçen köyler tarafından sırayla kullanılır.

İklim : Köy Akdeniz iklim kuşağında olup tipik Akdeniz iklimi görülür.Yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlı geçer. Ortalama yıllık sıcaklık 16 ile 21 derece arasındadır. Orta-lama yıllık yağış miktarı da 570-1160 mm.arasındadır.Bir yılda geçen donlu gün sayısı en fazla 7 gün,karlı gün sayıları ise en fazla 2 gündür.Hakim rüzgar yönü güneybatı (SW)dır.ÜÇGEDİK KÖYÜNDE NÜFUS

Köy 250 haneden oluşup bunun 150 hanesi içinde okulun da bulunduğu köyün merkezinde 100 tanesi de Antakya-İskenderun karayolunun kenarında İskan evleri olarak adlandırılan mevkide bulunmaktadır. Köyde 2000 yılında yapılan son nüfus sayımına göre 1550 kişinin yaşadığı tespit edilmiştir. Köyde Nisan 2004 Belediyeler seçiminde 668 kişi oy kullanacaktır.ÜÇGEDİK KÖYÜNÜN EKONOMİK DURUMU

Köyde ekonomik yaşam oldukça canlılık gösterir.Köyde bir taraftan geniş ve tarıma elverişli alanlarda tarım yapılırken diğer tarafta İskenderun yolu üzerinde bulunan fabrikalarda çalışan insanlara rastlamak mümkündür.Köylülerin bir kısmı da günübirlik gittikleri Antakya’da pazarcılık,boyacılık,kalıpçılık, demircilik,sıvacılık,berberlik ya da geçici işlerle uğraşırlar İskenderun yolu üzerindeki fabrikalarda çalışan köy sakinlerinin pek çoğu pamuk fabrikası,Konserve fabrikası,Kağıt fabrikası(Mavi Deniz) zeytinyağı fabrikaları,salça fabrikaları, kasa yapım imalathanelerinde,Treyler tamir ve bakım atölyesinde çalışırlar.
Köylülerden bazıları da Antakya-İskenderun yolu üzerindeki “ Yeni Sanayii Sitesinde ki” oto tamirhanelerinde,marangoz atölyelerinde, çalışırlar.Yukarıda sayılan ve çeşitlilik gösteren bu ekonomik yaşam her şeye rağmen ihtiyacı karşılayamamakta iş bulamayan yada emeklerinin karşılığını alamadıklarını düşünen köylü- ler Suudi Arabistan’a ve diğer Arap ülkelerine işçi olarak giderler.
Esnaf ve Sanatkarları : Köyde 2 bakkal,1 berber bulunmaktadır.Yakın zamana kadar var olan 2 köy kahvesi insanları oyaladıkları,işlerinden ettikleri için köylü tarafından kapatılmıştır.

KÖYÜN ÖZELLİKLERİ

Okulun bulunduğu çevrenin toplumsal, ekonomik ve psikolojik yapısını belirlemek çokta kolay değil her şeyden bunu bilimsel bir temele dayandırmak için okulda bulunan öğrencilerin “Ruhsal Dosyalarını “,”öğrenci gözlem Form”larını “Veli Toplantılarını” irdeleyerek ,yine velilerle yapılan ikili görüşmeleri değerlendirerek bir sonuca varmanın daha doğru olacağını düşündük.Çıkarılan sonuç aşağıya çıkarılmıştır.

1-Ekonomik Yapı: Mesleki bir sıralama yapılamamakla beraber çalışan babaların çoğu gelirleri kısıtlı olan işçi statüsündedir. Bu nedenle de ailenin gelir düzeyi düşmektedir. Bu gelir azlığını telafi etmek için köyde yapılan tarımsal faaliyetler çoğu zaman istenen bir boyuta ulaşamamıştır. Büyüklerin çalıştığı fabrikalar genellikle küçük çapta işletmeler olup gelecek için güven yaratmayan kurumlardır.
2- Sosyal Yapı: Köyün etnik yapısına bakıldığı zaman halkın büyük bir bölümünün Arapça konuştuğu, yine bir kısmının Osmanlılar zamanında ülkemize yerleştirilen Boşnaklardan ve muhacirlerden oluştuğu görülür.
Ailelerin çocuk sayısı 3 ve üzerinde olmakla beraber son yıllarda aydınlanan köylülerin bu konuda duyarlılık gösterdiği az çocuk istedikleri görülür.
Aile bireyleri arasında kuşak farklılığından kaynaklanan bir iletişim kopukluğu yaşanır. Kararlar aile büyüğü erkekler tarafından alınır bu anlamda kadının karar alma yetkisi yoktur.
Gelir seviyesinin düşük oluşu toplumsal refah durumunu da etkilemiştir.
Ailelerin çocukları ile katılabildikleri tatil gibi sosyal etkinlikler yok denecek kadar azdır. 
Köyde özellikle kız çocukları küçük yaşlarda evlendirildiklerinden; İlköğretimden sonra liseye devamı eden kız öğrenci sayısı azdır.
Köyde yetişen ürün bolluğu beslenmeyi kolaylaştırır, bunun yanında tek tip beslenmenin önüne geçer.
Köyde okuryazar oranı yüksektir. Özellikle çocukları şu an okula gelen öğrencilerin tamamının anne ve babasının okuryazar olduğu görülür.
Baba ya tarlada ya da dışarıda çalışıyor olduğundan çocuklarla çok fazla ilgilenemez. Bu nedenle çocukların bakımı, psikolojik ve sosyal ihtiyaçların karşılanması daha çok anneye düşer. 
Köyün tamamına yakın kısmı kitle iletişim araçlarında gazeteyi takip edemez fakat tamamı görsel iletişim aracı olan televizyonu takip eder.
Köy merkezden uzak olduğu için çocuklarının bilişsel ve duyusal anlamda gelişmesi için kurslara gönderen aile pek azdır.Bu anlamda gönderilen tek kurs üniversiteye hazırlama kurslarıdır.
Psikolojik Yapı : Gelir düzeyinin düşük oluşunun eğitim ve öğretime olumsuz yansıyacağı düşünülse de bu köyde farklılık taşır aileler çocukları için ellerinden gelenin en iyisini yap-mak isterler.Okulda yapılan veli toplantılarına katılım yüksek olur, veli okulun ihtiyaçlarını karşılamada elinden geldiğince yardım etmek ister,ekonomik anlamda yardımcı olamayanlar emekleriyle,okula yakacak olarak getirdikleri odunla katılırlar.
Çocukların boş zamanlarını değerlendirebilecekleri alanlar ve mekanlar hiç yok gibidir. Spor alanlarının olmayışı onları okul bahçesine mahkum kılar.Bu da onları mutsuz yapar.
Çocuklar ders dışı faaliyetlerde öğretmenlerden başka kendilerine yol gösteren kimselerin olmadığından şikayetçi olmaktadır.
Ailelerin çoğunun çok çocuklu olması bunlara ayrı ayrı zaman ayırmayı imkansız kılmaktadır.Bu zaman zaman iş yoğunluğu ile birleşip çocukta sevilmediği hissini yaratmak-tadır.Sevgi açlığını kapatmak görevi öğretmene kalmaktadır. 
Özellikle ergenlik dönemine adım atan çocuklar duygusal ve fiziksel yapılarında ki değişiklikleri çözememekte korku ve endişeye kapılmaktadırlar.Bu amaçla başvurabilecekleri geniş bir kütüphanenin olmaması onları kulaktan dolma bilgilere yönelmeye itmektedir.

Sonuç Olarak : Köyü bütün olumlu ve olumsuz dinamikleri içinde değerlendirip; bundan daha olumlu bir sonuca ulaşmak, geleceğimizin teminatı olan gençleri yetiştirmek biz öğretmenlere düşmektedir.
Öğrencilere kazandırılacak olumlu davranışlar onların gelecekte yetenekleri doğrultu- sunda yapabilecekleri iş kollarına yönlendirmek,sağlam düşünen ve sağlıklı yaşayan birer yetişkin insan olmaları için öğretmen-veli-öğrenci işbirliğine önem vermeliyiz.
Topluma birey olarak kazandırılmış her öğrencinin bizim eserimiz olduğu unutulmamalıdır.

ÜÇGEDİK KÖYÜNDE TARIMSAL FAALİYETLER

Köyde tahıl ürünleri olarak buğday,arpa ekilmektedir.Elde edilen tahılların ihtiyaca yetecek kadar olanı evlerde alıkonulup kalan kısmı çevrede bulunan un ya da bulgur fabrika-larına satılır.
Köyde sanayi ürünü olarak ekilen zeytin köylü için önem taşır.Zeytin köyde sofralık zeytin olarak kullanıldığı gibi,fabrikalarda yapılan işlem sonucu zeytinyağı elde edilir.Elde edilen zeytinyağının bir kısmı köy içinde tüketilirken kalan kısmı Antakya da ki zeytinyağı toptancılarına satılır ya da pazarcılıkla uğraşan köylüler tarafından pazarlarda satılır.Köyde sanayii bitkisi olarak ekilen bir diğer ürün ise Pamuktur.Köyde üretilen Pamuk yakın çevrede bulunan fabrikalara satılır.Pamuğun kendisinden dokuma sanayiinin hammaddesi olarak yararlanıldığı gibi çekirdeklerinden de Pamukyağı elde edilir.

Sebzecilik : Köydeki en önemli tarımsal faaliyetlerden birisi de sebzeciliktir.Tarımsal açıdan bereketli olan bu topraklarda yılda 2,3 ve hatta 4 ürün almak mümkün olduğu için yılın farklı zamanlarında farklı sebzeler ekilir.Ekonomik anlamda en çok gelir getiren sebzeler;Domates, Biber,Salatalık,Patlıcan;Kabak,Fasulye,Bezelye,Karnabahar,Marul,Patetes,Maydanos,Beyaz ve Kırmızı Lahana,Havuç,Turp,Ispanak,Tere otu,Pırasa,Bamya,Bakla,Soğan ve Nanedir.

Meyvecilik : Köy Akdeniz ikliminin mümkün kıldığı bütün meyvelerin yetiştiği bir cennet konumundadır.Yetişen meyveler içerisinde ailenin ihtiyacı olanının dışında ki kısmı Antakya’ ya satılır.Köyde yetişen ve ekonomik değeri olan meyveler; Elma,Armut,Portakal,Mandalina, Çilek,Şeftali Erik,Ayva,Üzüm,Kayısı,Kiraz,Nar, Ceviz,Kavun,Karpuz;Hurma,Greyfurttur.
Yukarıda sayılan ürünler içerisinde Nar meyvesinin ’ın ayrı bir yeri vardır.Zira Nar bir meyve olarak tüketildiği gibi Nar ekşisi yapılmak sureti ile de satılır ve kendisine Pazar bulur.Bu nedenle de köyde arazi sınırları ve bahçe çitleri boyunca bakımı çok kolay olan fazla bir emek istemeyen Nar ağaçları ekilir.

HAYVANCILIK

Hayvancılık : Köyde büyükbaş hayvanlardan sadece inek beslenir.Daha çok ailenin ihtiyaçlarını karşılamak için beslenmekle beraber artan kısmı ya köy içinde satılmak suretiyle
ya da süt ürünü olarak Antakya’ya pazarlanır.

Kümes Hayvancılığı: Genel anlamda kümes hayvancılığında bir işletmecilik ya da kümes hayvanı besiciliği yapılmaz.Ancak her evde tavuk,horoz ve hindi gibi hayvanlara rastlamak mümkündür.Bu hayvanların etinden ve yumurtalarından faydalanılır.

Arıcılık : Yakın zamanlara kadar köyde arıcılık yapılmakta iken bu gün bu faaliyeti sürdüren
Birkaç aileyi geçmez.Elde edilen ürün Antakya da pazarlanır.Köyde yeşil ve çiçekli alanlar bahar aylarında köye gelen arıcılara kiralanır.

KÖYÜN YÖNETİMİ

En son yapılan mahalli idareler seçimi ile köyde görevlendirilen Muhtar ve azaların isimleri aşağıya çıkarılmıştır.

Muhtar :Süleyman ALKAYA

AZA : Diyap HURMA
AZA : Mahmut KÜÇÜKAVCI
AZA : Yusuf YILDIRIM
AZA :Bünyamin APAK
AZA : Hasan YILDIRIM

AZA: Hikmet YANAR

ÜÇGEDİK KÖYÜNDE ELEKTRİK,YOL VE İÇME SUYU VE CAMİİ DURUMU

Yol Durumu : Köyü İskenderun-Antakya yoluna bağlayan 4 km.lik yol önceden stabilize iken daha sonra bu yol Antakya belediyesince asfaltlanmakla beraber şu an bakımsız ve araçlar için tehlike teşkil edecek boyuta ulaşmıştır.Köyün içinde bulunan ara yolların bir kısmı ya bozulmuş bir asfalt görünümünde ya da stabilizedir.

İçme Suyu : Köyün içme suyu daha önce dağın yamacındaki Alattini (İncir kökü) tepesin-
den getiriliyor köyün muhtelif yerlerindeki çeşmeler olarak yararlanılabiliyordu.Daha sonra 1989 yılında köyün güneybatısındaki Amanos dağlarındaki su kaynakları Antakya Belediye-since yapılan bir depoda toplanarak boruları vasıtası ile evlere ve köyün ortak kullanım alanı olan okula ve camiye ulaştırlımıştır.

Elektrik : Köyde elektrik 1978 yılında Antakya Belediyesince yapılan çalışmalar sonucunda köye elektrik getirilmiştir.

Camii Durumu : Halen kullanılmakta olan camii yeri Bekir Karabey tarafından bağışlanmıştır.!952 den önce toprak olan bu camii yine Bekir Karabey’in yardımlarıyla taş duvarlarla örülmüş üstü kiremitle kapatılmıştır.

Camii ilk kurulduğunda fahri imamlar tarafından idare edilmiş bu nedenle de bunların ihtiyaçlarını karşılamak için 2.5 dönüm arazi Bekir Karabey tarafından bağışlanmıştır.Yine aynı şahıs tarafından daha sonraki yıllarda 40 dönüm arazi camiye bağışlanmıştır.
Caminin bakımını sağlamak için Bekir Karabey tarafından 1955 te kurulan Bekir Karabey 1.Vakfı ve daha sonraki yıllarda yine aynı adla kurulan 2.vakıf 1989 yılında mahkeme kanalıyla “Bekir Karabey Üçgedik Köyü Vakfı” olarak değiştirilmiş ve halen köy halkına hizmet etmektedir.

SAĞLIK

Köyde İsa Sevinç tarafından bağışlanan arsa üzerinde 1997 yılında bir sağlık ocağı devlet tarafından yapılmış ancak;doktor,ebe ve hemşiresi bulunmadığından açıldığından kısa bir süre sonra kapanmıştır.Bu gün var olmakla beraber bakımsız ve atıl durumdadır.
Üçgedik köyüne en yakın sağlık merkezi Anayazı küyündeki sağlık ocağıdır.Sağlık ocağı hafta boyunca 2 doktor ve 4 hemşiresi ile çevre köylere hizmet verir.Sağlık ocağında tedavi edilemeyen rahatsızlıklar Antakya ya yada 7 km.uzaklıktaki Serinyol da bulunan hastane ve kliniklere gönderilir.Nadir olarakta köyde doğumlar evlerde yaşlı ve tecrübeli kadınlara yaptırılır.

En Çok Görülen Hastalılar :

  1. Solunum yolları enfeksiyonları
  2. İshal
  3. Ateş
  4. Kabakulak
  5. Kızamık

HABERLEŞME

Köye ilk telefon 1987 yılında bağlanmıştır.Tek hat olarak tahsis edilen bu hat Hasan Küçükavcı’nın çalıştırdığı bakkala verildi.Bu bakkal aynı zamanda köyün P.T.T. acentası olarak 1991 yılına kadar görev yaptı.!991 yılında Anayazı,Alazi,Demirbilek ve Üçgedik köyleri ortak olarak bir santral binasını şu anki Alazi köyü sınırları içinde yaptılar.Diğer çalışmalar devlet tarafından yapılarak yine aynı yıl içinde köyde isteyen her eve telefon bağlandı.Köyde Elektrik ve Telefonun gelmesi ile haberleşme alanında büyük bir atılım yapılmış Televizyonunda evlerdeki yerini alması ile birlikte köyün dış dünya ile bağlantıları daha da artmıştır.

ULAŞIM

Köy Antakya merkeze 14 km. Serinyol´a ise 7 km. uzaklıktadır.Köyden kente ulaşım Anayazı-Üçgedik Kooperatifi minibüsleriyle sağlanmaktadır.

TURİZM

Köyde Turizm amacıyla il dışına yapılan geziler çok sınırlıdır.Bu il dışındaki akrabalara yapılan ziyaretlerin dışında başka bir önem taşımaz.Bu anlamda bir Turizm kültürünün olduğu söylenemez.Köyden dışarıya Turizm amacıyla giden olmamasına rağmen Köyde bulunan Türbeleri ziyaret etmek için her yıl yüzlerce kişi gelir.
Neb-i Yunus Türbesi : Neb-i Yunus isimli bir ermişin burada öldüğü rivayet edilir.Buraya gidenlerin sağlık bulduğuna,varlıklı olacağına inanılır.
Şeyh Ali Türbesi : Peygamberler zamanında yaşadığı iyi insanları kötü insanlara karşı koruduğu söylenir.Ziyaret eden insanların şifa bulduğu söylenir.

SPOR

Köyde spor yapma imkanları son derece kısıtlıdır.Spor etkinlikleri okulun açık olduğu süre içerisinde yapılan etkinliklerle sınırlıdır.Köyde oyun yada bir spor alanı yoktur.Okul bahçesinde kurulan Voleybol ve Basketbol sahası ile voleybo ve Basketbol oynanır bunun yanında gençler boş zamanlarında yine okul bahçesinde futbol oynarlar.

BESLENME

Köyün mutfağı çok zengindir.Köyde toprağın verimliliği çok sayıda sebze ve meyve çeşidinin bulunması beslenme şartlarını da olumlu olarak etkiler.Zira yılın her mevsiminde yetişen taze sebze ve meyveler yemeklerdeki çeşitliliği artırır.Bulgur,et,baharat,nar ekşisi,biber salçası ve tuzlu yoğurt köy mutfağının temel öğeleridir. Genellikle yaz sununda patlıcan,biber,domates,bezelye,kabak,fasulye vb.sebzeler kurutulur.Tarhana,bulgur ,çökelek, peynirler ve tuzlu yoğurt kış için saklanır.Yemeklerde nar ekşisi,turşu,biber ve domates çok kullanılır.Köye özgü yemekler;oruk,ekşi aşı,katıklı ekmek,sarma içi (kısır),aşşur(hirisi yada keşkek) başlıca tatlılar ise künefe,taş kadayıf,kömbe ve kerebiç tatlısıdır.Yine köyde küçük ve büyükbaş hayvancılığın ve bunun yanında kümes hayvancılı-ğının yapılıyor oluşu bu hayvanlardan elde edilen et,süt,yoğurt,peynir,yumurta gibi ürünlerhem beslenme çeşitliliğini artırır hem de vücudun ihtiyacı olan vitaminleri sağlarlar.Bütün bunlar köyde yapılan yemek çeşitlerine de yansır.

SOSYAL ETKİNLİKLER

Köy halkının büyük bir kısmının akraba oluşu sosyal etkinliği ve sosyal bütünlülüğü perçinlemiş durumdadır.İnsanlar arasında ki sorunlar bu bağ yüzünden daha kolay ve çabuk çözülmektedir.Köy kente yakın oluşu nedeniyle farklı bir yapıya sahiptir bu anlamda bağlı bulunduğu Antakya merkez ilçenin bir mahallesi gibidir.Bütün komşu ve akrabalar iyi ve kötü günlerinde bir araya gelerek acıyı ve sevinci paylaşırlar.İnsanlar arasında maddi ve manevi anlamda yapılan yardımlaşmalar sosyal daya-nışmanın en güzel örneklerini oluşturur.Özellikle düğünlerde,nişanlarda,kına,kız isteme,adak, bayramlarda,cenaze törenlerinde,mevlitlerde insanlar bir araya gelerek dayanışma örneği sergilerler.Köylü yardıma muhtaç olan kimselere yardım eder.İhtiyaç sahipleri tespit edilerek Ramazan ayı sonunda fitre ve zekatlar verilir.Köyde misafir ağırlamak ayrı bir sanattır.Misafir için her şeyin en iyisi hazırlanarak onun memnun ayrılması sağlanır.

GELENEK VE GÖRENEKLER

Evlenme Geleneği : Köyde evlenmelerde damadın ekonomik yapısı,toplumsal konumu,geçim düzeyi ve etnik ayrılıklar belirleyici durumdadır.Evlenmelerde görücü usulü uygulanmakla beraber evlendirilecek çiftler bir araya getirilerek tarafların evlilikteki beklenti ve isteklerini ortaya koymalarına da fırsat verilir.Bütün bu şartların yeterli olması durumunda damat tarafı kız evine gönderilir.Kızı istemeye damadın babası,annesi ve aile büyükleri gider kız tarafı kabul ederse bu aynı zamanda “söz kesme “ anlamını taşır.Nişan töreninin masrafları kız tarafınca karşılanır.Kızın ekonomik durumuna göre evde ya da salonda yapılır.Düğünden önce davetlilere “okuntu” ya da davetiye “nikâh çağrısı” yapılır. Düğünler genellikle yemekli olur. Düğünde daha çok etli yemekler sunulur.Davetlilere yöre de yapılan ve tini adı verilen içecek sunulur.Kına gecesi çeyiz kız evine getirilir ertesi günde oğlan evine gönderilerek sergilenir.Ertesi gün öğlen civarında gelin evden alınarak oğlan evine götürülür. Gelin evine bağlı olsun diye ayağına küçük bir topak hamur yapıştırılır. Daha sonraki günlerde gelin ve damadın akrabaları ve arkadaşları “ tebriğe” giderler.

Doğum ve Çocuk: Köyde tarım ön planda olduğundan aileler çok çocuk tercih ederlerdi. Hele erkek çocuğu olmayanlar ayıplanır erkek tekrar evlendirilirdi.Çocuğu olmayanlar köyde ve çevrede bulunan ziyaretlere gider bezler bağlar adaklar adarlar.
Doğumdan sonra çocuğun göbeğini kaynana yada elti keser.Çocuk doğar doğmaz terlememesi ve kokmaması için tuzlanır.Eğer adak adanmışsa adağın adandığı ziyarete gidilir adak yerine getirilir.

KÖYDE EN ÇOK KULLANILAN YEMİNLER

Allah kuran çarpsın
Yemin ederim
Kurana el basarım
Güneşe yemin ederim
Kuran çarpsın
Ekmek çarpsın
Ziyarete yemin ederim
Dinime imanıma ki
Vallahi de billahi de
Allahıma yemin ederim

BEDDUALAR

İnşallah Allah seni lanetlr
Allah belanı versin
Allah senin canını alsın
Kör olasın
Allahından bul
İnşallah Allah beni senden kurtarır
Allah cezanı verecek
Yüzünü şeytan görsün
Allah yüzünü karartsın
Tez günde geberesin
Gidişin olsun da dönüşün olmasın
Seni doğuracağıma taş doğursaydım
Ayağın kırılsın

DUALAR

El öpenin çok olsun
Allah beni senden eksik etmesin
Tuttuğun altın olsun
Allah seni ve çocuklarını büyütsün
Allah kabul etsin
Allah rahmet eylesin
Allah senden razı olsun
Allah nazardan saklasın
Allah zihin açıklığı versin
Allah uzun ömürler versin
Allah günahlarını affetsin
Allah seninle olsun
Allah hayatını tatlı etsin
Allah seni çocuklarından eksik etmesin
Allah seni mutlu etsin

BAŞLICA YEMEKLER

Makarna
Aşure
Patlıcan kavurma
Pilavlar
Dolmalar
Oruk
Fasulye aşı
Kuru fasulye
Nohutlu pilav
Mercimekli pilav
Mercimek aşı
Ispanaklı börek
Sarma içi( Kısır)
Kişk çorbası
Çiğköfte
Humus
Gibeybe
Katıklı ekmek
Türlü
İftayir(Börek)
Düğürcük köftesi

ERKEK İSİMLERİ

Ali
Mehmet
Mustafa
Ahmet
İbrahim
Mahmut
Süleyman
Zeki
Kadir
Kemal
Yusuf
Hüseyin
Hakan
Hasan

KIZ İSİMLERİ
Emine
Menekşe
Nurdan
Nihal
Sevim
Derya
Sibel
Meryem
Vahide

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 17.12.2012 - Güncelleme: 04.08.2023 10:01 - Görüntülenme: 2278
  Beğen | 0  kişi beğendi